- şemsiye
- (A.)[ ﻪﻴﺴﻤﺵ ]1. güneşlik.2. şemsiye.
Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.
Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.
şemsiye — is., Ar. şemsiyye 1) Bir sapın üzerinde esnek tellere gerilmiş, açılıp kapanabilen, yağmur ve güneşten korunmak için kullanılan, su geçirmez kumaştan yapılmış taşınabilir eşya Camın dışından şemsiyeleriyle geçen insanları seyre daldı. S. F.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HURUF-U ŞEMSİYE — Gr: El harf i tarifinin lâm harfi ile yan yana geldiğinde, kendisi okunmayıp Lâm harfine kalboluyorsa, o harflere huruf u şemsiye harfleri denir. (Te, se, dal, zel, rı, ze, sin, şın, sad, dat, tı, zı, lem, nun harfleri) Meselâ: El turab yazılıyor … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MANZUME-İ ŞEMSİYE — Güneş sistemi, güneş ve etrafında dönen seyyâreler topluluğu.(Şu kâinatın lâmbası olan güneş, kâinat Sânii nin vücuduna ve vahdâniyyetine güneş gibi parlak ve nurani bir penceredir. Evet, manzume i şemsiye denilen küremizle beraber oniki seyyare … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DERECAT-I ŞEMSİYE — Eski Kozmoğrafyaya göre; güneşi döndüğü farzedilen dâirenin on iki burca tekabül eden kısımları … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HUTUT-U ŞEMSİYE — Işıklı güneş yolu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SENE-İ ŞEMSİYE — 22 Mart tan ertesi senenin 21 Martına kadar süren İranlıların milli takvimine göre olan nesne … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
şemşe — şemsiye … Beypazari ağzindan sözcükler
çitr — şemsiye, sayeban … Çağatay Osmanlı Sözlük
şükür — şemsiye, çatr … Çağatay Osmanlı Sözlük
şemsiyelik — is., ği 1) Şemsiye koymaya yarayan, altında şemsiyelerden sızan suyun toplanması için özel kutusu olan, girişte bulunan mobilya Sofanın ışığını yaktı, şemsiyeliğin kalın aynasında dikkatle güzelliğini süzdü. A. İlhan 2) sf. Şemsiye yapmaya… … Çağatay Osmanlı Sözlük